27 Aralık 2015 Pazar

The Beauty Inside

The Beauty Inside

Bir sabah uyandığınızda farklı bir bedende bulsanız kendinizi ne yapardınız? Olduğundan daha güzel yada daha yakışıklı uyanabilmek isteyenler vardır mutlaka. Ama bir erkekken kadın olarak uyansanız. Yada güzelken çirkin biri olarak uyansanız. İlk tepkiniz ne olurdu? Yada görünen kişinin aslında siz olduğunuzu çevrenizdekilere nasıl anlatırdınız? Peki ya sevdiğiniz kişi her gün başka bir bedenle karşınıza çıksa onu sevmeye devam edebilir miydiniz? 

25 Aralık 2015 Cuma

İki İleri Bir Geri

Blog kumbaramızın nadide parçası "eleştirik"için yapılan bir eleştiri var. Sevgili arkadaşım benim reklam filmlerine takmama takmış. 'Neden hep dövüyorsun birazda övsene, bir de iyi reklam dediklerini görelim' dedi. Yahu sen istersinde ben yapmaz mıyım. İki reklam övmezmiyim. Gaza geldim politikamı değiştiriyorum. Osmanlı torunuyuz malum bundan gayrı iki ileri bir geri. İki dövüyoruz bir övüyoruz. Beni her ortamda gaza getiren bu marş benden size gelsin :)

24 Aralık 2015 Perşembe

Buz Gibi Soğudum Senden

Sıkı bir dizi takipçisiyimdir. Tabi genelde yabancı dizileri takip ediyorum. Çünkü yerli yapımlarda birkaç bölüm geçince diziyi ben yazmışım gibi bir hisse kapılıyorum. Dizi beni şaşırtmayı bıraktığında bende onu bırakıyorum. Dizide şu olur bu olur demeye başlayınca dizinin tamamını izlemek yerine fragmanlardan takip ediyorum. Oda tahminlerim tuttumu tutmadımı onu merak ettiğimden. Eminim içinizde bir çok kişi benimle aynı fikirde. Başta süper kurguyla başlayan yerli dizilerimiz nedense devamını getiremiyor ve klişelerle dolu bölümlerle karşımıza çıkıyorlar. Tabi bugünkü konumuz bu değil.

21 Aralık 2015 Pazartesi

D-DAY Dizisi

D-DAY


Çevirileri tamamlanmış güzel bir diz daha. Çevirilerin tamamlandığını özellikle belirtiyorum ki benim düştüğüm hataya düşmeyin. Son üç bölümün çevirisini kaç gün bekledim sayamadım. Dizinin tanıtımını ilk gördüğümde doğal afetten çok doktorlara odaklanmıştım. İçinde doktor geçen dizileri seviyorum. [Bizdeki Doktorları kaç kere izledim bilmiyorum sağ olsun Show Tv]. Diziyi izlemeye başlayınca da ayrı bir sevdim. Gerçek bir konuya inanılmaz bir çarpıcılıkla değinilmiş. Malumunuz deprem sonuçları ağır olan bir gerçek. Ve o gerçeğe en yakın ülkelerden biriyiz. Diziyi izlerken sanki zaman makinesine girmiş gibi hissettim kendimi. Ve bir çok sahneyi izlerken tüylerim diken diken oldu. 

20 Aralık 2015 Pazar

Ne Yapsak Ki Acaba

Hafta sonunu tipik hafta sonu olmaktan bu seferlik kurtaran sevgili yeğenlerim oldu. Bilmiyorum burada kaç defa yazdım çocuklarla vakit geçirmeyi seviyorum. Hoş bunu sevmeyen yoktur herhalde. Sevmeyen varsa da bir denesin derim.

Çocuklar için yetişkinlerle oyunlar oynamak her zaman çekici olmuştur. Neden? Çünkü önemsendiklerini ve dikkate alındıklarını düşünürler ki öyledir de. Bir pedagog değilim ama en azından küçükken ben böyle hissederdim.  Kısacası kendimden biliyorum.

18 Aralık 2015 Cuma

Çok Mu Çok Tüketiyoruz..

Evet çok tüketen çabuk tüketen bir toplumuz. Sadece toplumsal olarak da değil insanlığın genel problemlerinden biride bu tüketim çılgınlığı sanırım. Sürekli yeni bir şeyler bulup hep bir elden ona saldırıp aynı hızda sıkılıyoruz. Akabinde duraksamadan yeni bir şey keşfediyoruz. Kısır bir döngü maalesef ki..

Hayatımızın her alanında bizleri bir veba gibi sarmış durumda. Ve bu yüzden modern çağın hastalığı olarak görüyorum tüketim çılgınlığını. Şimdi benim öyle bir rahatsızlığım yok sürekli bir şeyler almıyorum diyebilirsiniz. Ama maalesef olay bu kadar basit değil. Tüketim kısmına sadece para verip aldıklarımız dahil değil. Fikirleri tüketiyoruz, çevremizi tüketiyoruz, ilişkilerimizi tüketiyoruz. Ve bu liste uzar gider.

17 Aralık 2015 Perşembe

Karpuzumuz Kelek Çıktı

“Gel abla gel seçmece bunlar...”der satıcı abimiz seçer en güzelini eve getiririz. E başlıktan malumunuz karpuzumuz kelek çıktı. Karpuz bu balda çıkar kelekte. Hadi karpuzu seçtik ona rağmen kelek çıktı. Ya seçemediklerimiz. 

Hayata dair kısa devrelerden biride işte bu seçemediklerimiz. Maalesef ki hayatta karşımıza çıkan her şeyi seçemiyoruz. Ve ne yazık ki çoğu zaman sonuç kelek karpuzdan vahim oluyor. Bu sebepten ötürü “karşımızdakini seçemeyiz” yazı dizimizle karşınızdayız. Umarım severek okursunuz.

karşımızdakini seçemeyiz

Bu yazı dizisinin ilk konusu oldukça tanıdık. Bir çoğumuzun bizzat başından geçmiş yahut bir yakınınızın başına gelmiş olabilir. Ortalama her gün akşam haberlerinde de

13 Aralık 2015 Pazar

Bahtsız Uğursuzlar [2]

Bazı ülkelerde uğursuz olarak kabul edilen sayıların bir kısmından bahsetmiştik. O kadar çoklar ki yaz yaz bitmiyorlar. Bu yazımızda da uğursuz rakamların bir kaçından bahsedeceğiz. İlkini henüz görmeyenler için... TIK TIK....

uğursuz sayılar

Bugünkü yazımızın ilk bahtsızı 666 sayısı. Kıyamet gününden önce dünyaya

8 Aralık 2015 Salı

Boicelere Destekdeyiz



Buradan fanı olduğumuz ünlüleri desteklediğimiz olmuştur. Bugün bir fan grubu  Boice için destek istiyoruz. Bilmeyenler için Boice CNBLUE grubu hayranlarına verilen isim.

CNBLUE resmi facebook sayfasında bir yarışma başlatılmış. *CNBLUE Best Photo Contest*

7 Aralık 2015 Pazartesi

Olmaz Olmaz Deme Olmaz Olmaz

Kızlar aranızda barbi bebeklerini biriktirmeyen var mı? Ya da oyuncak araba koleksiyonu yapmayan erkek? Eğer bu oyuncakları biriktirmediyseniz ya imkanınız olmadığı içindir ya da başka bir oyuncağı biriktirmeyi tercih etmişsinizdir. Her ikisi de mi değil.  Peki ya biriktirdiğiniz kokulu not defteri yapraklarını da mı inkar edeceksiniz. Ya da renkli peçeteleri mi desek. Esprilere konu olmuş pul koleksiyonunu hiç saymıyorum bile. 

Nedendir bilinmez kıyısından köşesinden bir çoğumuz koleksiyonculuğa böyle başladık. Peki sonra ne mi oldu. Bu küçük koleksiyonerler birer istifçiye dönüştü. Koleksiyonerlikle istifciliği ayıran ince çizgiyi geçemeyip geleceğin istifçileri olduk. Ne ara olduk nasıl olduk bilmem ama istifçilikten kurtulmanın en önemli şartı istifçi olduğunu kabullenmek. Yoksa bir çöp evde komşularının şikayetiyle ortaya çıkan istifçi olarak akşam haberlerinde görebilirsiniz kendinizi. İstifçiliğimizin farkına varmamızı sağlamayı amaçlayan bu yazıyı okumanız olası çöp ev faciasından sizi kurtarabilir.

 

6 Aralık 2015 Pazar

Yemek Yapan Yemek Masası


Bir varmış bir yokmuş. İki genç açlıktan ölmemek için hep tost yerlermiş. Bir gün bir alışverişe çıkmışlar. İki genç aynı masayı beğenmişler. Masayı paylaşamayıp evlenmişler. Tabi bu masa sihirli bir masa. Siz daha başına gelmeden tüm yemekleri hazır ediveriyor. Siz tost yapmaktan başka bir şey bilmeseniz bile enginar,  karnıyarık, dolma, İzmir köfte, patlıcan oturma masada hazır oluveriyor. Sonra mutlu mesut yaşıyorlar. 

2 Aralık 2015 Çarşamba

Bahtsız Uğursuzlar

Malumunuz ülke olarak bir çok batıl inanca sahibiz. Ancak nedendir bilmem dünyayı sarsan uğursuz sayılar bizim güzel ülkemizi teğet geçmişler. Bilmiyorum belki aramızda vardır sayıların uğursuzluğuna inananlar ama oldum olası saçma bulmuşumdur bu mevzuyu. İçimdeki saçmalama duygusu beni bu konuyu araştırmaya sevk etti ve uğursuz kabul edilen sayıların arasında bir gezinti yaptım. Aranızda neden uğursuz ki diyenler varsa bir göz  atmakta  fayda  var .